Taşınmalı mı?
Substack postlarımı dağıtmadı dün. Azıcık canımı sıktı. Terk etmeyi düşünüyorum. Bu yazı size ulaştıysa seslenin.

Bu sabah 7:15 gibi kalktım. El yüz yıkma falan feşmekan, kalktım oturdum bilgisayarın başına bir şeyler yazmak için. Dün gönderdiğim bülten bana e-posta olarak düşmedi. “Yahu neden düşmedi? Allah allah?” falan derken support’a yazdım. Böyle böyle oldu. “2 saat bekleyin” dedi. Yahu dün gönderdim ne iki saati. Dur o zaman yeni e-posta adresi ekleyeyim deneyeyim dedim. Yeni subscriber da ekletmedi. Ekliyorum, “başarılı” diyor, listede adam yok. Sizin yapacağınız işin.
Sonra ne oldu, kafam attı başladım Beehiv, Ghost arasında gezinmeye. Buna mı geçsem buna mı? Bu ara okunmalarda da bir düşüş var. Sebebini bilmiyorum. Substack app yüzünden mi acaba dedim. Yazılar oraya geliyor, e-posta gelmiyor bazen. Bilemedim de. Belki de insanlar sıkıldı. Neden olmasın?
Gerildim bu duruma azıcık. Ghost eski yârim. Açtım hesabı, taşımaya başladım. Kapı çaldı. Yardımcımız geldi. Ona kapı açmaya inince kahvaltı ayarlayayım dedim. Yumurtalı ekmek ve peynir vermiş. Ben tost ve yumurta olarak aynı kaloriyi almayı tercih ettim. Baktım saate saat 10 a geliyor. Barış ve Gökhanla görüşeceğiz. Ona çıktım.
Kombi iki gündür bozuk. 12 de geldiler. Ben Barış ve Gökhanlayım. Atladım geldim. İşlerinin bitişine yetiştim. İddiaya göre kombi olmuş. Bu gece anlayacağız. Boğazım geçmedi. Hala öksürüyorum. Lanet. Bir mangal almıştım. O gelmiş. Buz gibi havada onu kurduk.

Bu mangal ile ilgili bir şakam var. Hazır mısınız?
“Kızıl Goncalar Mangalı”

Kötü şaka için kınamak yok. Burası beynimin derinlikleri. Mangalı kurmak baya sürdü. Birkaç vida başı yedik falan. 2 gibi yolcu ettim kardeşlerimi. Yazı yazayım dedim, uykum var. Halim yok. Lanet hastalık sürüyor. 1 saat uyukladım koltukta. Kalktım, hala enerjim yerimde değil. Barış’ı aradım Fifa atalım bari diye. Bir kupa verdim kendisine. Bir tane de aldım. Şimdi yukarı odama geldim. Bu satırları yazdım.
Tüm bunları yazarken hala aklımda Ghost’a geçmek var. Hani taşınmaya karar verirsiniz de ev boktan gözükmeye başlar, şu an o anı yaşıyorum. Bu yazdığım postu gönderecek mi acaba? Gönderirse kalırım. Yüzlerce yazıyı falan taşıyacağım, üstüne ayda 50 dolares de ödeme falan var. Ama göndermezse? Taşırım vallaha. Çok bile durdum.
Eğer bu e-posta size ulaşıyorsa (ki şu an 3 kişisiniz) bana ne olur cevap yazın geldi gelmedi diye. Cevap yazmasanız onlarca saat emeğimin vebali boynunuzadır. :)
Hala hiç halim yok. Gideyim yemek hazırlayayım. Akşam yemeği saati geliyor. Toplam 1 saat yazdım bugün anca. Üzdü. Yemekten sonra biraz yürüyeyim. Bugün yürümedim de. Dönünce hala yaşıyorsam, yazarım.
Kalp kalp sevgili 3 kişi.