Yaptığım sporlarda bugün: Yemek
Kendimi biraz övdüğüm bir günlük yazısı oldu. Yemek hakikaten iyi yaptığım bir spor. İki akşamdır şovvvvv.

Lütfen alıcılarınızın ayarları ile oynamayın. Keyifli okumalar.
Son birkaç günüme hoş geldiniz. Bu hafta anneye destek ve misafir ağırlama haftası. Bugün hiç kimse gelmedi. Dün 8 kişi gelmişti. Kek, kurabiye ve börek ikram ettik. Çaylarını ellerimle doldurdum. Allahtan Efe var kuzenin oğlu. O çok destek oldu. Bugün hiç kimse gelmedi.
Dün akşam yemeğinde karnabahar ve brokoliyi air fryer ’da soteler gibi yaptım azıcık zeytinyağı ile. Dün bunu yiyen halam tarif istemiş. Asıl yanına bir tavuk göğüs yapmışım. Offfff. Yaşasın iyi marinasyon. Yumuşacık böyle, lezzet içine işlemiş… (Sanırım acıktım. Rejimin zor saatleri…)
Bu akşam da ıspanak yemeği ve et sulu şehriye çorbası yaptım. Bu defa annemden takdirleri topladım. Salata konusunda marulları kalın doğramakla eleştiriliyorum. Haklılar. Kalın kalın doğruyorum çatala gelmesi kolay olsun diye…
Yarın etli taze fasulye yapacağım. Yanına da azıcık bulgur. Diyetisyenim öyle istemiş. 12 kilo oldu bu arada. Benim için küçük ama insanlık için büyük bir kilo kaybı. Bu yazdıklarımı okuyup da acıkan var mı? Ben de kendimi dinliyorum şu an aç değilim. Ama ne bileyim bunları yazmak istedim. Az önce bulaşık makinesi dizdim. O yüzden olabilir.
Bugün sabahtan yarının yazısını yazmaya zaman buldum. Güzel bir yazı var yarın pazarlama bülteni aboneleri için. Tatlı bir fikir üzerine inşa edilmiş, farlı bir bakış açısı modern pazarlamaya. Okursanız yorum yazın. Beğendiniz mi bileyim.
Kaju ile yürümek iyi geldi bu ara. Tek başıma kalabildiğim tuvalet ve banyo harici tek zaman aralığı diyebilirim. Bu süre zarfında da bir şeyler dinlemeye çalışıyorum. Simon Sinek hep sevdiğim bir karakterdi. Onun podcastine bakıyorum ara ara. Kuvvetli iç görüleri var. Benzer iç görüleri, benzer keşifleri yaptığımızı hissediyorum bazen.
Sizde de olur mu bilmiyorum, birisi ile tanışıp otursanız çok iyi arkadaş olabileceğinizi düşünürsünüz. Baya tatlı muhabbet ederiz bununla dersiniz falan. Simon abi onlardan birisi. Yeri ayrı.
Bu aralar göçmeye, ait olmaya, topluluk ve cemiyetlere zihnen takılmış durumdayım. Bir sürü küçük küçük tespitim var elimde. Ülkeden gidenler, kalanlar, memlekete dönecekler gibi gibi. Hepsi karma karışık zihnimde. Durulsun diye bekliyorum. İddialı olacak belki ama neden ülkenin böyle olduğu, neden düzelemeyeceği, neden iktidara bizim gibilerin gelemeyeceği gibi bir sürü şey bu düşünce zinciri içinde olgunlaşıyor. Yazarken nasıl bir şey çıkacak bilmiyorum. Ama iyi olması için yarın düşünmeye devam…
Saati on bir buçuk yaptık… Kendimi fazla övdüğüm bir yazı oldu. Fena bir gün değildi. Hem yazı yazdım hem de ev işlerinde iyi performans sergiledim. Güne puanım 7. Yarın görüşürüz.